EFSANE-GALATASARAY
  Unultulmaz Futbolcular
 



1966 yılında doğan Taffarel 1994 yılında Brezilya'nın kazandığı Dünya Kupası'nda takımının file bekçisiydi.
Kurtardığı penaltı vuruşlarından sonra yıldızlaştı ve tüm kulüplerin peşinden koştuğu bir file bekçisi oldu.
Taffarel ise peşinden koşanlar arasından Parma'yı seçti ve 1998'de Galatasaray'a transfer olana kadar
Parma'nınfile bekçiliğini yaptı. Galatasaray'da 3 sezon görev yapan Taffarel 2 Türkiye 1 Lig Şampiyonluğu
UEFA ve Süper Kupa heyecanını takımıyla birlikte yaşadı. 2001 yılında Galatasaray'dan ayrılan Taffarel eski takımı
Parma'ya geri döndü.




Doğum Tarihi : 25.03.1980
Doğum Yeri : İstanbul
Uyruğu : (Türkiye)
Boy : 185 cm
Kilo : 79 kg
Pozisyon : Kaleci
Son Kulübü : Samsunspor
Kontrat Başlangıç Tarihi : 01.06.2003
Kontrat Bitiş Tarihi : 31.05.2004




967'de Kalafat'ta doğan Popescu Steaua Bükreş'te ve PSV Eindhoven'da oynadığı yıllarda yıldızlaştı.
Daha sonra Barcelona'ya transfer oldu ve takımın kaptanlığını üstlendi. Kupa Galipleri Kupası Şampiyonluğunu
yaşadıktan sonra 1997'de Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray tarihinin unutulmaz savunma oyuncularından olan
Popescu 2001-02 sezonunda Lecce'ye transfer olana kadar sarı kırmızılı forma ile 3 lig 2 Türkiye 1 UEFA Kupası ve 1 de
Avrupa Süper Kupasını kazandı.




Nevin - Osman Korkmaz çiftinin üç erkek kardeşinden biri olan Bülent Korkmaz 24 Kasım 1968 tarihinde İstanbul'da doğdu.
Çocukluk yılları Fatih Edirnekapı'da geçiren Korkmaz ilkokulu bugünkü Vefa Stadı'nın arkasında bulunan Hattat
Rakım İlkokul'unda bitirdi. O yıllarda dahi futbola ilgisi boş vakitleri top oynayarak geçirmesiyle kendini belli ediyordu.


İlkokul sonrası ailesi Florya'ya taşındı. Yeni evleri Galatasaray Futbol Kulübü'nün bugünkü tesislerinin karşısındaydı.
Bir gün evinin yakınlarında top oynarken Galatasaray altyapısından Salih Bulgurlu ve Ahmet Keskinkılıç tarafından farkedilip
altyapıya kazandırıldığında henüz 11 yaşındaydı. O günler için sonradan şöyle diyecekti:
Galatasaray formasını bir gün giyeceğim diyordum. Ama daha 11 yaşında giyeceğimi rüyamda görsem inanamazdım.
Bir gün bana "Seni Galatasaray'a alalım gelir misin" dediler... İşte o an Galatasaray maceram başladı.
O gece sabaha kadar uyuyamadım 11-12 yaşımda renklerine gönül verdiğim takımın futbolcusu olacaktım.
Ertesi günü iple çektim. Tuttuğum takımın her gün uzaktan baktığım Galatasaray kulübünün içindeydim artık.
Altyapıda oynarken Şenlikköy Orta Okulunu bitirdi. O dönem kadrosunda yer aldığı Ahmet Keskinkılıç yönetimindeki minikler
takımı Yıldızlar İstanbul şampiyonu oldu. 14 yaşında Bülent Ünder tarafından 14-16 yaş "Gençler Takımı"na alındı.
Futbol hayatında basamakları takılmadan çıkmasının en büyük sebebi sahip olduğu hırs ve heyecandı.
Gençler takımında oynadığı dönemde 2. şampiyonluğunu yaşadı: "Gençler Türkiye şampiyonluğu".
Gençler takımının ardından girdiği paf takımıyla "U21 Türkiye şampiyonluğu"nu kazandı. O dönemi şöyle anlatıyor:
Bülent Ünder Hoca'mdan çok şey öğrendim. U21 Türkiye şampiyonu olduk. O sırada genç takım ve u21 (PAF takım) ile
amatör ligde 3.ligde devamlı maç yapıyordum. Haftanın üç günü değişik kategorilerde Galatasaray forması altında oynuyordum.
Genç takımlar "Türkiye Şampiyonluğu"nun ardından Bülent Korkmaz İhsan Hüseyin ve Tugay'la birlikte Bülent Ünder tarafından A takım'a gönderildi.
Derwall ve Mustafa Denizli döneminde A takım ile idmanlara çıkmaya ve forma giymeye başladı. Lig maçlarının yanı sıra bir çok Avrupa Kupası maçlarında da forma giyme şansı buluyordu.
Sahip olduğu hırs Bülent Korkmaz'ın Galatasaray'daki yerini her geçen gün sağlamlaştırıyordu.
A takımına girmiş olmanın mutluluğunu yaşadığı dönemde eşi Banu ile tanıştı.
Profesyonel olarak mukavele imzaladıktan 2 sene sonra 22 yaşında evlendi. Evliliğinin 4. senesinde ilk çocukları Selen
9. senesinde ise ikinci çocukları Ezgi dünyaya geldi.
A takımın çiçeği burnunda futbolcusuyken bir aile ortamında eşim Banu ile tanıştım.
Yıldırım aşkı bu olsa gerekti. Bir yanda futbol aşkı ve bir yanda ömür boyu sürecek bir evliliğin kıvılcımlarının atıldığı bir aşk.
Futbol hayatı nedeniyle bıraktığı eğitimine devam etme kararı alarak Pertevniyal Lisesi gece bölümüne başladı.
2. sınıfda idmanlar ve maçların yoğunluğu sebebiyle liseyi dışardan bitirmek zorunda kalan Bülent Korkmaz diplomasını Bakırköy Lisesinden aldı.
Futbol hayatını başladığı gibi 22 sene forma giydiği "Yurt içinden ve dışından bir çok transfer teklifi almama rağmen asla ve asla Galatasaray'dan ayrılmayı düşünmedim." dediği Galatasaray'da noktaladı.








Name: Hakan
Surname: Ünsal
Number: 57
Position: Defense
Date of birth: 14.05.1973
Place of birth: Sinop- Türkiye
Previous clubs: Karabükspor
Last team he played: Karabükspor
Year of transfer: 1994- 2002
Height: 1.78 m
Weight: 78 Kg




Okan Buruk (d. 19 Ekim 1973) Türk orta saha oyuncusu. 2006/2007 sezonu itibariyle Galatasaray Spor Kulübü'nde forma giymektedir.
İlk olarak Büyükçekmece’de yerel bir kulüp olan Karadeniz İdman Ocağı’nda oynadı. Her iki abisinin de futbolcu olması nedeniyle
futbolla iç içe büyüdü ve 11 yaşında Galatasaray’ın alt yapısına girdi. 1992 yılında Avrupa Gençler Şampiyonu olan Genç Milli Takım’ın kaptanıydı.
Trabzonspor'la oyanan bir kupa maçında ayağının kırılması nedeniyle bir süre yeşil sahalardan uzak kaldı. Ancak umudunu kaybetmeyerek çok çalıştı ve kısa sürede iyileşerek futbola geri döndü.
2001 yılında İtalya’nın Inter Milan Kulübü’ne transfer olurken sezon bitiminden 3 Ay önce Inter' le anlaşma imzaladığını kulübünden gizlemiş ve maçlara konsantre
olamadığından kritik Ankaragücü maçında 25 dakikada 2 sarı kart görerek takımını 10 kişi bırakmıştır. Türkiye Milli Takımı’nın 3. olduğu 2002 Dünya Kupası’nda forma giydi. Emre Belözoğlu ile birlikte gittiği
3 sezon oynadığı Inter’de fazla forma şansı bulamadı. 2004/2005 sezonu başında Beşiktaş'a transfer oldu. 11 Temmuz 2006 tarihinde boş mukaveleye imza atarak eski kulübü Galatasaray'a geri dönmüştür.




Ümit Davala (doğum 30 Haziran 1973 Mannheim Almanya) Werder Bremen ve Türk Milli Takımın futbolcusu.
Almanya'da futbola başlayan ve Türkiye'de Gençlerbirliği İstanbulspor gibi kulüplerde de oynayan Ümit Davala 1995/1996
sezonunda Fatih Terim'in Galatasaray'ın başına gelmesiyle Diyarbakırspor'dan transfer edildi ve buradaki performansı ile Türk futbolunun önemli
oyuncularından biri durumuna geldi. Pek çok pozisyonda oynayabilen Ümit Davala genel olarak orta sahanın sağında oynamaktadır.
Galatasaray'da 4 şampiyonluk ve 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanma başarısını gösterdi. 2002 Dünya Kupası'nda 3 olan Türk Milli Takımı'nda oynadı ve oldukça başarılı bir turnuva geçirdi.
İtalya'da AC Milan ve kısa süreli olarak İnter Milan takımlarında oynadı.
2003 yılında Bundesliga takımı SV Werder Bremen'e transfer oldu. Almanya'daki ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı.
41 kez Türk milli takımının formasını giydi ve 4 gol attı. Özellikle 2002 Dünya Kupası sırasında çok kritik maçlar olan Japonya ve Çin maçlarında attığı goller ve çeyrek finalde İlhan Mansız'ın
Senegal'e attığı goldeki asistiyle bu turnuvdaki başarının en önemli oyuncularından biri oldu.
Müzikle de ilgilen Ümit Davala 2004 yazında Rap tarzında bir müzik albümü çıkardı.




Ergün Penbe (doğum 17 Mayıs 1972 Zonguldak Türkiye)
Futbola Gençlerbirliği'nde başlayan Ergün Penbe 1994 yılında Galatasaray' a transfer olmuştur.
Sol bek mevki ve orta sahanın solunda görev yapan oyuncu ince fiziği ve yüksek tekniği ile G.Saray'ın nerdeyse tüm maçlarında ilk onbirde yer almıştır.
2000 yılındaki UEFA Kupası finalinde Arsenal'e karşı kullandığı ve gole çevirdiği penaltı takımının kupayı kazanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Uluslararası deneyimi ile gene 48 defa görev aldığı (2000 Kasım'a kadar) Türk milli futbol takımının Dünya üçüncülüğün elde etmesinde önemli katkısı olmuştur




Gica Hagi ailesinin (Sultana ve Elena adında iki ablası ile birlikte) 3 çocuğundan biridir. 5 Şubat 1965 tarihinde Köstence'nin Sacele köyünde dünyaya geldi. 6 yaşındayken hiç unutamadığı bir hediye alır: bir top.
Bu top onun ilk topudur ve böylece efsanenin yaratılmasındaki ilk tuğlayı koyan annesi Chirata'dır.
Hagi’yi büyük bir futbolcudur ve her büyük futbolcu gibi bunu tek bir özelliğe değil bir çok üstün özelliğin bir araya gelmesine borçludur. Hagi çok üst düzey bir futbol zekasına ve uyanıklığına sahiptir
teknik yetenekleri üst düzeydedir top sürme çalım atma uzaktan şut ve serbest vuruşlarda muhteşemdir. Yeşil sahalar bu özelliklerin bir kaç tanesine sahip olup şimdi esamisi okunmayan bir çok futbolcunun şahididir.
Ama Hagi aynı zamanda çalışma ahlakına sahip güçlü bir karakterdi. Yeteneklerini saha dışına da genişletebildiği için bir efsane olarak futbol tarihindeki yerini almıştır.
Küçük ayakları arasında topu mıknatıs gibi toplaması istemedikçe kimsenin topla arasına kolay kolay girememesi . Topa bilardo topu tarzında garip vuruş teknikleri ile çözülmemiş bir çok tekniği .
Topa bakarken sahanın her yerini radarları ile okuması . Kalecinin açıklığını dahi okuyup birden kaleciyi orta sahadan bile gol tehlikesine sokabilmesi. Çok iyi top çevirmesi yönlendirmesi
oyun kurması ve diğer herşeyi ile Hagi bir teknik ekoldür.
Hagi bir 10 numaraydı klasik ileriye dönük orta saha oyuncusuydu. Hem gol atan hem de oyun kuran asist veren bir oyuncuydu. Serbest oynamayı sevmesine rağmen oyun disiplininden kopmazdı.
Hagi deyince ceza sahasının etrafından attığı goller akla gelir hemen. Tam bir serbest vuruş ustasıydı. Orta çizgi ile kale çizgisi arasındaki hemen hemen her noktadan gol atmıştır.
Yalnızca serbest vuruştan değil oyun içinde de mesafe tanımaksızın vurduğu şutlar her zaman çok tehlikeli olmuştur. Bu tip şutları hem isabetli hem de beklenmedik zamanlarda attığı için çok tehlikeliydi.
Kalecinin bir anlık dikkatsizliğini fark eder ve bazen 30 – 35 metreden şut çekerdi. FIFA’nın Yüzyılın En Güzel Yüz Golü listesinde 5. gol Hagi’nin attığı 1994 Dünya Kupası’nda Kolombiya’ya attığı goldür.
Uzak şutlarının dışında top sürüşü ve çalımları da Hagi efsanesinin önemli yapı taşlarındandır. Ceza sahası dışında topu ele geçirdiği zaman ne yapacağı belli olmazdı. Şut birinci seçenekti ama rakip defansta boşluklar
fark edip topla içeri girmesi de az rastlanır bir şey değildi.
Teknik olarak olağanüstü yetenekli olmasına rağmen çok çalışkan ve disiplinli bir futbolcuydu. Antrenmanları kaçırmayan en erken gelen en geç çıkan tipteki oyunculardandı. Çok düzgün bir aile hayatı vardı.
Bu yüzden de ileri yaşlarında dahi istikrarlı bir oyun tutturabilmiştir.
Onun bu kadar sevilmesinde oyun içindeki liderlik yönü büyük rol oynar. Bir teknik direktör gibi oyunu yönlendirir arkadaşlarıyla konuşur direktifler verirdi. Bu yönüyle oyunu bütün sıcaklığıyla yaşayan bir futbolcuydu.
Bu yüzden de kendini tutamayıp hırçınlaşması alışıldık bir şeydi. Fakat oyun içinde ortalamanın üstünde bir hırçınlığa ve kart görme eğilimine sahip olsa da oyun dışında akıllı terbiyeli ve seviyeli bir insandır.

Romanya'da Yüzyılın Futbolcusu6 kere de Yılın Futbolcusu seçilmiştir. Pele'nin Yaşayan En Büyük 125 Futbolcu listesinde de yer almakta
Başarıları
Kulüp
Avrupa Süper Kupa (1987 2000)
UEFA Kupası (2000)
Romanya Ligi Şampiyonluğu (1987 1988 1990)
Romanya Kupası (1987 1989)
Türkiye Süper Ligi Şampiyonluğu (1997 1998 1999 2000)
Türkiye Kupası (1999 2000)
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kupası (1997)
Milli
1984 Avrupa Şampiyonası (Fransa)
1990 Dünya Kupası (İtalya )
1994 Dünya Kupası (ABD)
1996 Avrupa Şampiyonası (İngiltere)
1998 Dünya Kupası (Fransa)
2000 Avrupa Şampiyonası (Hollanda-Belçika)
Bireysel
1985 Romanya'da Yılın Futbolcusu
1986 Romanya Ligi Gol Kralı
2000 Romanya'da Yılın Futbolcusu
[değiştir]
Kulüpleri
Futbolcu olarak
1982 - 1983 Farul Köstence (18 maç 17 gol)
1983 - 1986 Sportul Studentesc (108 maç 58 gol)
1986 - 1990 Steaua Bükreş (97 maç 76 gol)
1990 - 1992 Real Madrid (64 maç 19 gol)
1992 - 1994 Brescia (60 maç 14 gol)
1994 - 1996 Barcelona (36 maç 7 gol)
1996 - 2001 Galatasaray Spor Kulübü (167 maç 78 gol)
Teknik Direktör olarak
2001 Romanya Milli Takımı
2003 Bursaspor Futbol Kulübü
2004 - 2005 Galatasaray Spor Kulübü



Adı Galatasaray ile özdeşleşmiştir. 1 Eylül 1971 tarihinde Sakarya'da doğdu
Sakarya'nın merkez ilçesi Adapazarı'nda (Çıracılar Caddesi Bostan Sokak) dünyaya gelmiştir. Gerçek doğum tarihi 29 Temmuz 1971 olmasına rağmen futbol aşığı babasının o sırada kampta olması nedeniyle nüfus kaydı ancak 1 Eylül tarihinde yaptırılabilmiştir.
Sakarya'da doğdu ve kariyeri doğum yeri olan Sakarya da başladı.
Başarıları
Kulüp
UEFA Kupası
2000 Galatasaray
Türkiye Lig Şampiyonluğu
2005-2006 Galatasaray
1999-2000 Galatasaray
1998-1999 Galatasaray
1997-1998 Galatasaray
1996-1997 Galatasaray
1993-1994 Galatasaray
1992-1993 Galatasaray
Türkiye Federasyon Kupası
2004-2005 Galatasaray
1999-2000 Galatasaray
1998-1999 Galatasaray
1995-1996 Galatasaray
1992-1993 Galatasaray
Cumhurbaşkanlığı Kupası
1997 Galatasaray
1996 Galatasaray
1993 Galatasaray
İtalya Kupası
2003 Parma
Milli
2002 Dünya Kupası Üçüncülüğü
Bireysel
1999 Türkiye Ligi Gol Kralı (19 gol)
1998 Türkiye Ligi Gol Kralı (32 gol)
1997 FIFA Dünyanın En İyi Golcüsü Ödülü
1997 Bronz Ayakkabı
1997 Türkiye Ligi Gol Kralı (38 gol)
Türkiye 1. Liginde toplamda en çok gol atan 2. futbolcu (232 gol)
Avrupa Kupalarında en çok gol atan Türk futbolcu (35 gol)
Türkiye Milli Takımı forması altında en çok gol atan futbolcu (46 gol)



Hasan Gökhan Şaş (doğum 1 Ağustos 1976 Karataş Adana Türkiye) Türk orta saha oyuncusudur.
Futbola Adana Demirspor'da başlayan Hasan Şaş daha sonra Ankaragücü'nde oynadiktan sonra 1998 yılında Galatasaray a transfer oldu.
2000 yılında UEFA Kupası'nın kazanılmasında önemli rol oynayan oyunculardan biriydi. 2005 Eylül'e kadar 39 defa milli formayı giyip 2 gol kaydeden
Hasan Şaş Türkiye'nin 2002 Dünya Kupası'nda Dünya Üçüncüsü olmasında çok önemli bir rol oynadı.
Hasan Şaş'ın Galatasaray'ın son kazandığı 2006 Lig Şampiyonluğunda da çok ciddi katkıları oldu



200 yılnda uefa cup alınmasında pay sahibidir. orta sahada rakibine yaptığı presle top kapma yönü kuvvetlidir.
futbolu bıraktından sonra galatasaray paf takımını çalıştırmıi ve 2 yıl üstüste şampiyon yapmıştır.



Tugay Kerimoğlu 24 Ağustos 1970 tarihinde trabzon'da doğan Türk orta saha futbolcusu.
Şu anda İngiltere'nin Blackburn Rovers takımında forma giymektedir.
Türkiye'de Galatasaray İskoçya'da Rangers F.C. takımlarının formasını giydi.
Tugay günümüz futbolunda en önemli mevki denilen defans ve orta saha arasındaki köprü olan ön libero görevini her geçen sene daha iyi oynayarak geliştiren bir futbolcudur.
Galatasaray'dan ayrılışının Fatih Terim'in kaprisleri nedeni ile taraftarı ile bile vedalaşamadan gerçekleştiren Tugay gerçek bir profesyoneldir.
Bunun yanında Hagi'nin gelmesi sadece onun için olumsuz olmuştur ve ondan vazgeçilmiştir.
Herşeye rağmen hala milli takımda bile ona ihtiyaç duyulması onun ne kadar işini iyi yaptığının göstergesidir.
Eşi Etkin ve oğlu Berke ile İngiltere'nin saygın sporcu ailesi olan Kerimoğulları
pekte döneceğe benzemiyor ama yinede Galatasaray taraftarı onu Ali Sami Yen'de takımın en önünde görmeyi çok istiyor



Emre Belözoğlu 7 Eylül 1980 İstanbul doğumlu Türk futbolcudur. Türk futbolunun son senelerde yetiştirdiği en önemli
futbolculardandır. Türk Milli Takımı ve FA Premier League kulubü Newcastle United'da orta sahada forma giymektedir.
16 yaşında Zeytinburnu'da oynarken parladı. 1996/1997 sezonunda daha 16 yaşındayken Galatasaray'da kadroya girmeye
başlamıştır. Her sezon biraz daha kendini geliştirerek A takımın ilk 11'inde yer buldu. Bu dönemde Teknik Direktörü
Fatih Terim ile örnek aldığı takım arkadaşı Gheorghe Hagi sayesinde kendini çok geliştirdi. Takımının 4 sene üstüste
şampiyon olmasında ve 2000 yılında UEFA Kupası'nı almasında büyük rol aldı.
Mart 2004'de Emre Pele tarafından yaşayan en büyük 125 oyuncu arasında gösterilmiştir.
14 Haziran 2005'de Newcastle ile Inter Milan arasında yapılan anlaşma ile 3.8 milyon £ karşılığı Inter Milan'dan
transferi gerçekleşmişdir.



Futbol dünyasından birisi sessiz sedasız kramponlarını dolaba kaldırdı geçtiğimiz günlerde… Arif Erdem 14 yıllık Galatasaray hikayesine nokta koydu.
Dünya üzerinde bir kulübün en başarılı döneminde 14 sene forvet oynayıp 100′ün üzerinde gol atmış hatta gol kralı da olmuş futbolcular arasından en arka planda kalmış isim diyebilir miyiz Arif’e?
Kesinlikle! Futbol’a vedası bile milli maçlar yeni Galatasaray Eric Gerets derken arka planda kaldı. Ama Arif’i birkaç satırla da olsa anlatmadan onun o renkli kişiliğini bu sayfalara taşımadan elveda demek olmaz.
Seneler 1991′i gösterdiğinde Zeytinburnuspor’dan fuleli bir sağ kanat oyuncusu geliyordu Galatasaray’a herkesin ilk dikkatini çeken bu oyuncunun sürati ve bir de tabi yaptırdığı artistik penaltılardı. Arif Erdem kısa sürede sağ kanattan forvete doğru kaydı
92 yılında AS Roma maçında güzel bir bazuka çıkararak taraftarın sevgisini kazandı. Kalli zamanında takımda pişti ve Hollmann döneminde büyük bir çıkış yakaladı. 93-94 sezonunda yıllarca akıllardan çıkmayan ama TGRT’nin reklamı sayesinde canlı izleyemediğimiz
Ümit Aktan’a göre şumaykıl değil binlerce maykıl’ın çıkaramayacağı füzesini
Manchester ağlarına bıraktı. Bu gol ayrıca Arif’in futbol hayatında ceza sahası dışından attığı ilk ve son gol olabilir. O sezon ligde de iyi bir grafik çizen Arif 9 gole imza atarak yerini sağlamlaştırıyordu. Fakat ertesi sezon Galatasaraylı
taraftarların 90′lardaki tek kara sayfasına imzasını
atan beceriksiz Saftig takımın başına gelince Arif cevval forvetten son 15 dakika oyuna giren “joker” konumuna düşüyordu. Cefakar Arif buna da isyan etmiyor son dakikalarda oyuna girerek gollerini sıralıyordu. Hatta o sezon Galatasaray şampiyonlar ligindeki
ilk galibiyetine (Barcelona karşısında) Arif Erdem’in orta yapacam derken yanlışlıkla kaleciyi de kalenin içine soktuğu golle ulaşıyordu.
Joker sezonunun ardından patlaması gereken oyuncu mütevazı oyununda ısrar ediyor ve uzun yıllar ligde 10 gol barajını aşamıyordu. Galatasaray için o yıllarda yaptığı en büyük katkı son dakikada kendini uçarak yere attığı İstanbulspor maçında kazandırdığı penaltı olarak hafızalara kazınıyordu.
Ardından 98-99 sezonunda Galatasaray ard arda 3. şampiyonluğuna ulaşırken attığı 14 golle 8 sezonun sonunda Arif nihayet iki basamaklı bir gol adedine merhaba diyordu. Barajı aşmak için 8 sezon beklemek Arif gibi derviş sabrı olanlara has bir özellik olsa gerek..
Ondan sonrası herkes hatırlar UEFA kupasında oynadığı maçlar final maçında Arsenal karşısında kaçırdığı akıl almaz goller İrlanda milli maçında oyuna girip 5 dakikada abuk subuk hat-trick yapıp şaşkınca kameralara koşuşu ve 2002 yılında Türkiye’de İlhan Mansız fırtınası
eserken sessiz sedasız gol krallığına ortak oluşu… Hatta arada yalvar yakar gittiği üç ay sonra da yalvar yakar döndüğü Real Sociedad macerasını da unutmamak lazım !!
İşte size Arif Erdem’in kariyerinin kısa bir özeti. Ben kendisini en son geçen sene (04-05 sezonu) Karabükspor’a karşı kupa maçında izlemiştim. Yaşlı ve yavaş Arif o kadar kötü oynamıştı ki seyirciler artık kendisine moral tezahüratı yapıyordu. Neyse ki tadımız kaçmadan tam zamanında bıraktı Arif…
Ceza sahasına girince de ne zaman kendini yere bırakacağını bilen o tatlı şeytan gülümsemesi yüzünden eksilmeyen maçlarda kameralardan ettiği küfürler en rahatça anlaşılan bu karakteri Galatasaray taraftarı çok fazla özleyecek. Koskoca bir 14 sene sanki Arifsiz Galatasaray yedek kulübesi olmaz gibi geliyor ama alışmak lazım!



Fatih Terim 14 Eylül 1953 tarihinde Adana' da doğdu. Şu anda Türkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü'dür.
Futbolculuk Kariyeri
Futbola Adana Demirspor'da başladı 1974 yılında Galatasaray'a transfer oldu. Önceleri orta saha da oynuyordu sonraki yıllar libero oynamaya başladı.
1985 yılnda Galatasaray'da futbolu bıraktı. Hiç şampiyon olamadı ama 3 kez (1976 1982 ve 1985) Türkiye Kupası'nı kazandı.

51 defa Milli takımda oynadı 32 defa kaptanlık yaptı ve 2 gol kaydetti.
Teknik Direktörlük Kariyeri
Kulüp Takımlarındaki Kariyeri
1996-2000 yılları arasında Galatasaray SK'yi çalıştırdı. Bu zaman zarfında takımına 4 lig şampiyonluğu kazandırdı. 2000 yılında Galatasaray ilk UEFA Kupası'nı ve
Super Kupa'yı kazanan ilk Türk takımı oldu ve "İmparator" lakabını aldı.

2000-2001 döneminde İtalya'nın Fiorentina takımını çalıştırdı ve İtalya Kupası'nı kazandı. 2001-2003 döneminde İtalya en köklü kulüplerinden olan AC Milan'ı çalıştırdı.
2003-2004 yılları arasında Galatasaray'a geri döndü.
2004 yılında Galatasaray'dan ayrıldı.
Milli Takımdaki Kariyeri
Alman teknik adam Sepp Piontek’in 1990 yılında yardımcılığını yapmaya başladı. 21 Yaşaltı Milli Takımı’nı 1993 Akdeniz Oyunları şampiyonu yaptı. Ekim 1993'de Sepp Piontek'ten boşalan Türk Milli Takımı'nın başına geçti.
Fatih Terim'in başında bulunduğu Türk Milli Takımı 1996 yılında Avrupa Şampiyonası'na ilk defa katılma hakkı kazandı. 1996 yılında Türk Milli Takımı'ndan ayrıldı. 2005 yılında tekrar Türk Milli Takımı'nın başına getirildi


www.bulvar-gazetesi.com/hikayeler/
 
  Bugün 8 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol